Ana içeriğe atla

Çöllerin Tövbesi

Serinleten meltemler, eserdi püfür püfür,
Gün geldi hakim oldu; haram, yalan ve küfür,
Kalplere demir attı, istilacı gemiler,
Eridi yavaş yavaş, medeniyet ve kültür.

Kalpleri gaflet sarmış, okunurdu ezanlar,
Camiler boşalmadı, cemaat beynamazlar,
Fuhuş aldı yürüdü, çiğnendi hak, hukuklar,
Hayvanlar bile güldü, onlar aldırmadılar..

Şeytan fırtınaları, devam etti yüz yıllar,
Bedenin tutunduğu ruh dalını kırdılar,
İklim tarumar oldu, çölleşmeler başladı,
Kesildi akar sular, vahalar kurudular..

Ezilen her yerde çok, yeniyordu haramlar,
Bir garib doyuran yok, yaldızlıydı yalanlar.
Burada vardı mutlak, bütün uğursuzluklar,
İnanmazsan bir sor bak, bilenler anlatırlar.

Yağmurlar yağmayınca, susuzluktan yandılar,
Ufuklarda arandı nemli esen bir rüzâr,
Bir damla suya hasret, yarık yarık topraklar,
Rüyalarında sular içip içip kandılar..

Bir bulut gördüler mi derler: ’Bugün yağmur var.’
Göklere kucak açar,alev alev topraklar,
Bir kere yağmış olsa, bereket saçacaklar,
Onlar ise daima, uzaklara kaçarlar.

Ağır ağır ufukta kaybolurken bulutlar,
Çöl susuzlarını da, derin bir sükut kaplar,
Yarına ertelenir çaresizce umutlar,
Çölller çok çok üzülür, duyulur hıçkırıklar.

Böyle gözlendi durdu, sabır ile ufuklar,
Nedense yaklaşmadı, yağış dolu bulutlar,
Başka diyarlar güleç, hüküm sürerdi bahar,
Buraya kızgın güneş durmadan ateş saçar.

Ne yeşeren bir ağaç, ne yemyeşil bir ot var,
Sıcaklardan kurudu, o kocaman vahalar,
Düşündü durdu hepsi, nedenler aradılar,
Bu açık imtihandı, ama geç anladılar.

Hayli zaman geçince, anlaşıldı yanlışlar,
Hatalardan dönerek, Hak’ka teslim oldular,
Ve kesildi her yerde, sıra sıra kurbanlar,
Hafif bir rüzgâr esti, güvercinler uçtular.

Çok geçmedi uzaktan, yükselmişti bulutlar,
Gök gürlemiş ardın, başlamıştı yağmurlar,
Yağışlarla oluştu yeni yeni vahalar,
Mutlu olanlar güler, onlarsa ağlıyorlar.

Çöller tövbe etmişti, kabul oldu dualar,
Göklere yükseliyor, dört taraftan sedalar,
Gönüllerde bir huzur, dudaklarda tebessüm,
Gözyaşı döke döke, şimdi şükrediyorlar..

Yalvaç
17 Şubat 1978-17 Mart 1978

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Alperen

Yiğenim Alperen’e Mazine bak, hep keşke mi eğer mi? Tarihinden, zafer akar ALPEREN. Yalpalamak, zikzak çizmek değer mi? Dilin susar, gözün bakar ALPEREN... Sen bir hiçsin sevilmeden sevmeden Civanmerdim dik dur boyun eğmeden. Dil yarası değdirmeden, değmeden, Yaşamayan baştan kokar ALPEREN... Hoşgörüyle ne belâlar savulur, Hayat-ı nur şeytan şerri kovulur, Sabır kalen, sabah akşam dövülür, Ertelenmiş kinler yıkar ALPEREN... Karınca yaz, zaman ile yarışır, Kelebek hoş, çiçeklerle varışır, Düşmeye gör, kimler işe karışır, Can gözlerin yola bakar ALPEREN... Kurtlar koyun, koyunlar ot düşünde, Herkes mahir olmuş, kendi işinde, Bir avcı var, her avcının peşinde, Çok gerçeklerler gönül yakar ALPEREN... Hayat suyu olsan, senin kaderin, Çöl rengarenk çiçek açar, ederin. Hüzünlerin, hülyalardan çok derin, Ümit gelir, hicran gider ALPEREN... 15/08/2008 Özcan İşler

Göçmen Kuşlar

Göçmen kuşlar, göçün vakti; yaz bitiyor buralarda, Sıcak diyarlara uçun, soğuklar tam başlamadan. Katılsaydım aranıza, kanatlarım olsaydı da, Ah yüreğim buz tutuyor, üşüyorum; yalnızlıktan. Siz dönünce, şenlenecek eski yuvalar eminim, Yollarınız açık olsun, hem ben de beklerim sizi, Uzun yıllar beklediğim, ama ümit kesmediğim, Gitmiş ve geri dönmemiş, nice eski dostlar gibi. Ne gittiğim, ne geldiğim fark edilmez nasıl olsa, Gelsem boynuma sarılıp, sevinenlerim bulunmaz. Kuşlar, selamlar götürün uzak, yakın yalnızlara, Gitsem, kalırım yollarda; dönmeye kalbim dayanmaz... Özcan İşler

Adamı Değilim Bu Yeryüzünün

Emeğim beyhude, çabama yazık,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Havası, doğası, iklimi bozuk, Adamı değilim bu yeryüzünün. Herkes kayıp, kendi karanlığında, Göz gözü görmüyor viranlığında, Tok açtan habersiz, tiranlığında, Adamı değilim bu yeryüzünün. Zorbalar ezmeye bir yol buluyor, Korkanlar kadere teslim oluyor, Cesurlar, korkaklar için ölüyor,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Hak hukuk yolunun dili olan yok, Aptal olmaktansa, deli olan yok, Alçaktan çukur çok, âli olan yok, Adamı değilim bu yeryüzünün. Düşmanı her yerde doğru sözlerin. Devir, av peşinde şahin gözlerin, Sağır vicdanların, asfalt yüzlerin,  Adamı değilim bu yeryüzünün. "İnsanım" demekten arlanıyorum, Dünyaya baktıkça darlanıyorum, Çağı anlamakta zorlanıyorum! Adamı değilim bu yeryüzünün. Özcan İŞLER