Ana içeriğe atla

Ölüm Değişmez

Allahın mülkünde gezinip duran,
Zaman Değişse de ölüm değişmez.
Ebediymiş gibi hayaller kuran,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Tabiat yasası, değişim amma,
Deli rüzgarlara, uyup savrulma.
Alemde insanda başıboş sanma,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Varlığın bir nefes güvenmen boşa,
Kendini o kadar beğenmen boşa,
Emirler çiğneyip övünmen boşa,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Gündüzün yerini geceler alır,
Karanlığa karşı yıldızlar kalır,
Alkışlar kesilir sahne boşalır,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Düşündükçe düşer, yüreğine har,
Yaşanıp bitecek belli; yaz, bahar,
Fırtına kopacak mevsim sonbahar,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Bilinmez ne vakit, bilinmez nerde,
Bedende dermanın bittiği yerde,
Ve sessız, sedasız kapanır perde,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Yalan sevdalarla avunarak biz,
Hayat çizgimizde yürüken iz iz,
Geçen saat değil, galiba biziz,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

Nasıl anlatayım, dertler derinde,
Benim dediklerin, kalır gerinde,
Tek tek öleceğiz günün birinde,
Zaman değişse de ölüm değişmez...

2007-Özcan İşler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Alperen

Yiğenim Alperen’e Mazine bak, hep keşke mi eğer mi? Tarihinden, zafer akar ALPEREN. Yalpalamak, zikzak çizmek değer mi? Dilin susar, gözün bakar ALPEREN... Sen bir hiçsin sevilmeden sevmeden Civanmerdim dik dur boyun eğmeden. Dil yarası değdirmeden, değmeden, Yaşamayan baştan kokar ALPEREN... Hoşgörüyle ne belâlar savulur, Hayat-ı nur şeytan şerri kovulur, Sabır kalen, sabah akşam dövülür, Ertelenmiş kinler yıkar ALPEREN... Karınca yaz, zaman ile yarışır, Kelebek hoş, çiçeklerle varışır, Düşmeye gör, kimler işe karışır, Can gözlerin yola bakar ALPEREN... Kurtlar koyun, koyunlar ot düşünde, Herkes mahir olmuş, kendi işinde, Bir avcı var, her avcının peşinde, Çok gerçeklerler gönül yakar ALPEREN... Hayat suyu olsan, senin kaderin, Çöl rengarenk çiçek açar, ederin. Hüzünlerin, hülyalardan çok derin, Ümit gelir, hicran gider ALPEREN... 15/08/2008 Özcan İşler

Göçmen Kuşlar

Göçmen kuşlar, göçün vakti; yaz bitiyor buralarda, Sıcak diyarlara uçun, soğuklar tam başlamadan. Katılsaydım aranıza, kanatlarım olsaydı da, Ah yüreğim buz tutuyor, üşüyorum; yalnızlıktan. Siz dönünce, şenlenecek eski yuvalar eminim, Yollarınız açık olsun, hem ben de beklerim sizi, Uzun yıllar beklediğim, ama ümit kesmediğim, Gitmiş ve geri dönmemiş, nice eski dostlar gibi. Ne gittiğim, ne geldiğim fark edilmez nasıl olsa, Gelsem boynuma sarılıp, sevinenlerim bulunmaz. Kuşlar, selamlar götürün uzak, yakın yalnızlara, Gitsem, kalırım yollarda; dönmeye kalbim dayanmaz... Özcan İşler

Adamı Değilim Bu Yeryüzünün

Emeğim beyhude, çabama yazık,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Havası, doğası, iklimi bozuk, Adamı değilim bu yeryüzünün. Herkes kayıp, kendi karanlığında, Göz gözü görmüyor viranlığında, Tok açtan habersiz, tiranlığında, Adamı değilim bu yeryüzünün. Zorbalar ezmeye bir yol buluyor, Korkanlar kadere teslim oluyor, Cesurlar, korkaklar için ölüyor,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Hak hukuk yolunun dili olan yok, Aptal olmaktansa, deli olan yok, Alçaktan çukur çok, âli olan yok, Adamı değilim bu yeryüzünün. Düşmanı her yerde doğru sözlerin. Devir, av peşinde şahin gözlerin, Sağır vicdanların, asfalt yüzlerin,  Adamı değilim bu yeryüzünün. "İnsanım" demekten arlanıyorum, Dünyaya baktıkça darlanıyorum, Çağı anlamakta zorlanıyorum! Adamı değilim bu yeryüzünün. Özcan İŞLER