Sen benden çok iyi bilirsin tokluğu,
Ben de senden daha iyi bilirim yokluğu.
Sen aç kalmadın, açık kalmadın,
İkinci el üçüncü el defter kitap almadın.
İkimizin çok ayrı alnımızın yazısı
Aç karnına yattığım akşamların ardından
Çaresiz, çok sabahları bekledim
Sabıra umut, umuda sabır ekledim
Sen bilmezsin ayan beyan bilen var
Mutluluğun da bile az çok benim hakkım var
Kalbim kuşatılmış şehir
Ben hayata, hayat bana bilenir
Direnirim, düşmem beklenir
Günden güne çadırlar eklenir
Acımasız saldırılar sıklaşır
Mogol askeri gibi dertler, dertlere eklenir
Ak yüreğim pekleşir mi pekleşir
Kalbim kuşatılmış şehir,
Her yaşadığım gün ayrı bir zehir...
Ortak gelecek adına güzel günler düşlerken
Yabanlar geliverir, ıraklıklar giriverir
Soğuk soğuk kara yılan gibi araya
Eser karayel cemre düşmez gönlüme.
Birileri ekmeğimi dişlerken
Seyredersen uzaklardan el gibi
Rahat huzur yok bu bahtı karaya..
Şu yüreğim tıkır tıkır işlerken...
Mutluluğun zerresi yok, umut yok
Ben kendimi kandırıp gönlümü eylemişim
Elem çok, keder çok ah benim dertli başım!
İçim içimi yemiş türküler söylemişim.
Değişime inanmış, aldanmışım
Benim karnım aç, senin gözün hiç doymaz,
Can kardeşim diye adını anmışım
İç dökmüş, dert yanmışım.
Hiç kulağın çınlamaz mı?
Az birazcık bile olsa vicdanın sızlamaz mı?
Sanma göz pınarlarım boşa tutmuş yosunu
Anasının kuzusu, babasının tosunu
Senin kadar benimde bileğim var, aklım var
Senden fazlam, benden öte “biz” diye bir sevdam var
Sivri sinek vızıltısı kadar avazım, ahım
Tövbe suç senin değil, korkarım Allah var
Çağında yaşamak benim günahım...
İşliklerde gece gündüz demeden
Ak ekmeği yoğurur temiz alınterimiz
Yarı aç, yarı tok neden açlık çekeriz?
Özcan İşler
Ben de senden daha iyi bilirim yokluğu.
Sen aç kalmadın, açık kalmadın,
İkinci el üçüncü el defter kitap almadın.
İkimizin çok ayrı alnımızın yazısı
Aç karnına yattığım akşamların ardından
Çaresiz, çok sabahları bekledim
Sabıra umut, umuda sabır ekledim
Sen bilmezsin ayan beyan bilen var
Mutluluğun da bile az çok benim hakkım var
Kalbim kuşatılmış şehir
Ben hayata, hayat bana bilenir
Direnirim, düşmem beklenir
Günden güne çadırlar eklenir
Acımasız saldırılar sıklaşır
Mogol askeri gibi dertler, dertlere eklenir
Ak yüreğim pekleşir mi pekleşir
Kalbim kuşatılmış şehir,
Her yaşadığım gün ayrı bir zehir...
Ortak gelecek adına güzel günler düşlerken
Yabanlar geliverir, ıraklıklar giriverir
Soğuk soğuk kara yılan gibi araya
Eser karayel cemre düşmez gönlüme.
Birileri ekmeğimi dişlerken
Seyredersen uzaklardan el gibi
Rahat huzur yok bu bahtı karaya..
Şu yüreğim tıkır tıkır işlerken...
Mutluluğun zerresi yok, umut yok
Ben kendimi kandırıp gönlümü eylemişim
Elem çok, keder çok ah benim dertli başım!
İçim içimi yemiş türküler söylemişim.
Değişime inanmış, aldanmışım
Benim karnım aç, senin gözün hiç doymaz,
Can kardeşim diye adını anmışım
İç dökmüş, dert yanmışım.
Hiç kulağın çınlamaz mı?
Az birazcık bile olsa vicdanın sızlamaz mı?
Sanma göz pınarlarım boşa tutmuş yosunu
Anasının kuzusu, babasının tosunu
Senin kadar benimde bileğim var, aklım var
Senden fazlam, benden öte “biz” diye bir sevdam var
Sivri sinek vızıltısı kadar avazım, ahım
Tövbe suç senin değil, korkarım Allah var
Çağında yaşamak benim günahım...
İşliklerde gece gündüz demeden
Ak ekmeği yoğurur temiz alınterimiz
Yarı aç, yarı tok neden açlık çekeriz?
Özcan İşler
Yorumlar