Ana içeriğe atla

EL AMAN!

“Hayat süren leşlere” dönüştüğümüz anlar, 
Doksan yıl, haraç mezat tasfiye oldu canlar! 
Vicdanlara, tercüman olmuyor heyecanlar, 
Ölümsüz gerçeklere kahraman arar zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Katil, hırsızlar tamam. İşsizlik yapmış tavan, 
Talan üstüne talan: Yalan vaat çok, yavan, 
Her gözü bağlı hayran, yine el pençe divan, 
Karga kılavuzlara mahkûm olunan zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Bizi biz yapan her şey, hep savrulup gidiyor, 
Koynumuzda türeyen okumuş kurtlar yiyor, 
Lekesiz, menfaatsiz yaşayan halk ne diyor? 
Şeytanın pabucunu dama atan, bir zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Gelen giden bir yana göç kervanları düzer; 
Yarın umudumuzu hep, kör kurşuna dizer. 
Bu sahipsiz ülkemde, akbabalar göz süzer! 
Zalimlere küheylan; zulüm soluyan zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Bütün tarih boyunca; ne bu kadar horlandık, 
Ne bu kadar ezildik, ne küllendik, korlandık, 
Türklüğümüzden bile vazgeçmeye zorlandık, 
Yozlaşma tavan yaptı; milliye hasret zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Varlık yokluk savaşı, devam edip gidiyor, 
Rantçılar kâr ediyor, vatandaş zar ediyor, 
Din simsarları çobanlar, politika güdüyor, 
Dışı pak, içi kara; mana maskeli, zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Yolsuzluk, kanunsuzluk çok olağan sayılır, 
Köşe bucak, kıyı kenar; muhsinlere kıyılır, 
Yağdanlıklar dört köşe, dalkavukluk yayılır, 
Başımıza taş yağsa; rahmet denilen zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

İçine bir kurt girmiş, koyun sürüsü gibi, 
Meleriz: Kıyametin haber borusu gibi, 
Bedenimiz ruhumuz, varlık kurusu gibi, 
Güneşin kızardığı, ayın pustuğu zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Anlamını yitirmiş, bayrak mahzun kalıyor, 
Satanlar hep satıyor, satın alan alıyor, 
Göz suyunun buharı içimizde doluyor, 
Türkiye de Türkçenin, Türk’ün bittiği zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Çok kolay çok çalımlı; herkese tafra atmak, 
Devrin son felsefesi, öfke üstüne yatmak, 
Mirasyediler gibi hiç almadan hep satmak, 
Cahiliye devrinden, madde kıbleli zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Hep tecavüz sürerken, bizim olan her şeye: 
Neden sahip çıkamaz? Aldırmayız ki, neye? 
Çok mu yıldırılmışız? Boyun eğmek ne diye? 
Nemrut’un zulmünü de mumla aratan zaman; 
Meydanları doldurdu erdemsizlik el aman! 

Özcan İşler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Alperen

Yiğenim Alperen’e Mazine bak, hep keşke mi eğer mi? Tarihinden, zafer akar ALPEREN. Yalpalamak, zikzak çizmek değer mi? Dilin susar, gözün bakar ALPEREN... Sen bir hiçsin sevilmeden sevmeden Civanmerdim dik dur boyun eğmeden. Dil yarası değdirmeden, değmeden, Yaşamayan baştan kokar ALPEREN... Hoşgörüyle ne belâlar savulur, Hayat-ı nur şeytan şerri kovulur, Sabır kalen, sabah akşam dövülür, Ertelenmiş kinler yıkar ALPEREN... Karınca yaz, zaman ile yarışır, Kelebek hoş, çiçeklerle varışır, Düşmeye gör, kimler işe karışır, Can gözlerin yola bakar ALPEREN... Kurtlar koyun, koyunlar ot düşünde, Herkes mahir olmuş, kendi işinde, Bir avcı var, her avcının peşinde, Çok gerçeklerler gönül yakar ALPEREN... Hayat suyu olsan, senin kaderin, Çöl rengarenk çiçek açar, ederin. Hüzünlerin, hülyalardan çok derin, Ümit gelir, hicran gider ALPEREN... 15/08/2008 Özcan İşler

Göçmen Kuşlar

Göçmen kuşlar, göçün vakti; yaz bitiyor buralarda, Sıcak diyarlara uçun, soğuklar tam başlamadan. Katılsaydım aranıza, kanatlarım olsaydı da, Ah yüreğim buz tutuyor, üşüyorum; yalnızlıktan. Siz dönünce, şenlenecek eski yuvalar eminim, Yollarınız açık olsun, hem ben de beklerim sizi, Uzun yıllar beklediğim, ama ümit kesmediğim, Gitmiş ve geri dönmemiş, nice eski dostlar gibi. Ne gittiğim, ne geldiğim fark edilmez nasıl olsa, Gelsem boynuma sarılıp, sevinenlerim bulunmaz. Kuşlar, selamlar götürün uzak, yakın yalnızlara, Gitsem, kalırım yollarda; dönmeye kalbim dayanmaz... Özcan İşler

Adamı Değilim Bu Yeryüzünün

Emeğim beyhude, çabama yazık,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Havası, doğası, iklimi bozuk, Adamı değilim bu yeryüzünün. Herkes kayıp, kendi karanlığında, Göz gözü görmüyor viranlığında, Tok açtan habersiz, tiranlığında, Adamı değilim bu yeryüzünün. Zorbalar ezmeye bir yol buluyor, Korkanlar kadere teslim oluyor, Cesurlar, korkaklar için ölüyor,  Adamı değilim bu yeryüzünün. Hak hukuk yolunun dili olan yok, Aptal olmaktansa, deli olan yok, Alçaktan çukur çok, âli olan yok, Adamı değilim bu yeryüzünün. Düşmanı her yerde doğru sözlerin. Devir, av peşinde şahin gözlerin, Sağır vicdanların, asfalt yüzlerin,  Adamı değilim bu yeryüzünün. "İnsanım" demekten arlanıyorum, Dünyaya baktıkça darlanıyorum, Çağı anlamakta zorlanıyorum! Adamı değilim bu yeryüzünün. Özcan İŞLER